Şimdi yükleniyor
×

Bir Değişik İnsan

Bu Yazı 2 dakikalık okuma süresine sahiptir.

ajax-loader-2x Bir Değişik İnsan

Hani derler ya 70 milletten insan tanıdım diye, ben o gruptanım ama laf olsun diye değil harbiden tanıdım hatta tanımakla kalmadım beraber okudum, çalıştım, sosyalleştim. Kısaca bu insanlarla farklı ortamlarda bulunarak kişilikleri, hayata bakışları, olayları ele alışları ve değerlendirmelerini gözlemleme fırsatım oldu. Çok değişik insanlar ne yalan söyleyeyim.

Bize hiç ama hiç uymuyorlar.

Çok ilginçtir adamlar geçmişe takılıp kalmıyor. Geçmiş geçmiştir onlar için. Anlamsız geldi bana o zamanlar. İnsan neden geçmişi unutur ki? Ders al, hatalarından bir şeyler öğren değil mi? Otur konuş, anlat, neden öyle yaptığını, neden öyle dediğini, neden suçlunun sen değil de diğeri olduğunu anlat ki insanlar öğrensin değil mi?

Değil… Onlarda bu işler öyle olmuyormuş meğer.

Nereden bilebilirdim ki?

Bize caanım yurdumda çok farklı öğrettiler halbuki.

İlk eğitim kurumumuz nedir bizim?

Aile değil mi?

Aileden öyle öğrenmedik mi? Dayı, amca, hala, teyze artık hangisinin sırasıysa o gelir eve ve başlar anlatmaya. O öyle dedi de, bu böyle yaptı da, sonra ben ona dedim ki… uzarda uzar. Sonra hooop başa sarar ve yeniden başlanır anlatılmaya. Neden? Çünkü karşısındaki geri zekalıdır bir kerede anlamaz, emin olmak için bir kere daha anlatmak lazım, hatta her gördüğünde anlatmak lazım ki anlasın senin haklı olduğunu. Hatalı hep ötekidir, anlatanda hiç hata yoktur çünkü, doğanın kuralıdır bu. Kim daha çok anlatır ve konuşursa haklı odur, öyle öğrenilmiştir aileden.

Yetmiş milletten insanla tanıştım, yaşadım, okudum, sosyalleştim demiştim ya vallahide billahide tillahide Allah için biri kalkıp da bana geçmişte yaşadığı bir olayı bırak ağdalı ağdalı anlatmayı, kısa mesaj şeklinde bile özet geçmedi.

Neden biliyor musunuz?

Çünkü her ne haltsa o, yaşanmış ve bitmiş. Herkes kendi yoluna gitmiş, kendi hayatlarını yaşamaya devam etmişler. O yaşadıkları her neyse benimle uzaktan yakından bir alakası olmadığı için de bahsetme gereği duymamışlar. İyi ki de öyle olmuş.

Geçmişi geçmişte bırak. Bırakamazsan gittiğin her yere seninle gelir, hayatının her anında vücuduna yapışmış sülük gibi yanında taşır, kanını emmesine, seni yiyip bitirmesine müsaade edersin. Konuyla hiç alakası olmayan insanların üstüne kendi çöplerini bırakıp durursun. Sen belki anlattıklarınla kendinin ne kadar haklı ve doğru olduğunu ifade ettiğini zannedersin ama karşınızdakinin aklından geçen ‘banane birader‘ dir.

Ya arkadaş, iki kişi arasında yaşanan olay üçüncü şahıs için çöp bilgidir çöp… Bunu bir öğrenin artık. Haklılığının ya da haksızlığının olayı ne kadar çok anlattığınla uzaktan yakından alakası yoktur. Aksine, insan psikolojisi ve konunun uzmanlarına göre ‘geçmişte yaşanan bir olayın sürekli dile getirilmesi’nin farklı sebepleri varmış ama bunlardan en korkunç olanı da neymiş biliyor musunuz?

NARSİST KİŞİLİK BOZUKLUĞU.

Haydi geçmiş olsun…

Bu yazıyı nasıl buldunuz?

Genel oy oranı / 5. Oylama Durumu

Şu ana kadar değerlendirme yapılmadı! Bu gönderiye ilk değerlendiren siz olun.

Bu yazıyı beğendiğinize göre...

Bizi sosyal medyada takip ediniz.

Bu yazı size hitap etmediği için üzgünüz!

Kendimizi geliştirelim!

Hoşunuza gitmeyen noktalar neler oldu?

Profesyonel baba, amatör yazar, sorgulayan, araştıran, teknoloji düşkünü, düne takılmayıp yarını yaşamayı seven doğuştan Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı. Eşimle beraber kaleme aldığımız yazılarımızı bir arada tutabileceğimiz, bir nevi arşiv olarak kullanabileceğimiz ve paylaşabileceğimiz bir site kurma kararı aldığımızda Garip1Blog ortaya çıktı. 2018 de iki kişiyle başlayan yolculuğunuza zaman içerisinde aramıza katılan dostlarımızla yolumuza devam ediyoruz Gelir kaygısı olmadan kendi yağıyla kavrulan sitemizde, sinir bozucu reklamlarla boğuşmadan, kahvenizi veya çayınızı alıp, bir birinde güçlü ve değerli kalemlerin yazılarını  okurken keyifle vakit geçirebilirsiniz.

Abone Olun
Bildir
guest
7 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
Seher vakti
Yazar
21 Temmuz 2024 14:55

Süpersiniz Vedat Bey, çok şikayetçi olduğum bir konuya parmak bastınız. Ben de bir Türk’üm ama, aile ve arkadaş çevremde bu tarz konuşmalardan hep sıkıldığımı belli etmiş, karşılığında da kimi serzenişlerle karşılaşmışımdır. Yalnız benim bi kusurum var; Bu tarz konuşmaları ve insanları olumluya evriltmeye çalışmak. Bu yazıdan sonra artık durumu köpürtmemek adına olumlu-olumsuz hiç müdahalede bulunmamaya karar verdim. Bazen minik bir uyarıya, bu tarz konularda bir yazılmışa ihtiyaç duyuyor insan. Bu net, öz be öz kişiliğime uyan yazınız için çok teşekkür ederim. Harikasınız. Sizi zaten çok seviyorum, daha da hayran kaldım patron!

Aslıhan Özbek
Aslıhan Özbek
21 Temmuz 2024 10:21

Kendisiyle barışık, kendisinden emin her insan yapacağı en sağlıklı şey geçmişi geçmişte bırakmaktır. Bu yazıyı hangi olay üzerine yazdınız bilmiyorum, gitmesi gereken yere de gider ama acaba anlar mı? Ufukta polemik var gibi.

Şale Köse
Yazar
21 Temmuz 2024 09:34

Ailemde buna çok rastladığım oldu. Artık alıştım derdim. Ancak son bir yıldır ‘ki biraz geç kaldım farkındayım ‘ tahammül seviyem sıfırın altına düştü. Maruz kaldığımız Bu illet öyle bir pislik ki; bedenimde hasar, ruhumda derin izler bıraktı. Biri artık çüş demeli! Demeli ki bunu yapanlar hadlerini bilmeli. Virüs gibi içimize işleyen bu insanları işleyiş şeklin ve ele alış bicimin için kendi adıma çok teşekkür ederim. Benim de söyleyecek iki satır kelimem olacaktır elbet… Sevgiler

BEAD
BEAD
21 Temmuz 2024 08:37

Çok güzel ifade etmişsiniz. On sekiz yıldız Fransa’da yaşıyorum, dostum olarak kabul ettiğim ve kabul edildiğim arkadaşlarım bile kalkıp geçmişte yaşadıkları bir olayı biz Türkler kadar büyütüp sürekli anlattıklarına tanık olmadım. Yaşanan her ne ise, hukuki bir boyutu olmadığı sürece orada bitiyor ve hayatlarına devam ediyorlar.

Okumaya Değer
Oralarda, bir ateş yaktılar sahanın ortasında, alev alev koşmaya başladı bizim çocuklar. Alevler; ateşin uzantısı değil miydi?Tribünlerde milyonlarca rüzgâr da…
7
0
Yorumlarınızı merak ediyoruz.x