Şimdi yükleniyor
×

BAŞARABİLİRİZ…

Bu Yazı 2 dakikalık okuma süresine sahiptir.

ajax-loader-2x BAŞARABİLİRİZ...

Hepimizin zayıf yönlerimiz, baş etmekte zorlandığımız asi tavırlarımız, kendimizden başkasını düşünmediğimiz anlarımız vardır. Belli bir zaman geçtikten sonra aklını ve vicdanını kullanabilenlerimiz bunun farkına varıp, pişmanlık duyabiliriz.

Bu his, ister istemez bizi ele geçirebilir ve kendimizi kötü insanlarmışız gibi adledebiliriz. Bu kendimize yapabileceğimiz en büyük haksızlık olacaktır.

Mükemmeliyet insana has bir özellik değildir. İnsanız… İster adına günah deyin, ister yanlış, isterseniz hata… Yaptık ve ne yazık ki yapmaya da devam edeceğiz. Burada asıl önemli olan ne biliyor musunuz? Farkına varabilmek! Bir daha tekrar etmemek adına çaba gösterebilmek…

Ben yapmam dediğim bir çok şeyi yaparken, yaparım dediklerimi ise yapmazken buldum bir çok kere kendimi. Sonuç tecrübem oldu. Körlemesine dikilmedim hayatın karşısına. Dikildim ama ‘ Hangimizin yolu doğru, göster bana’ dedim her baş kaldırımda… O da doğrusunun ne olduğunu yaşatarak ispatladı bana.

Gördüm, öğrendim, kabul ettim, itiraz etmedim. Hayata savaş açmak, kör bir kuyuya aptal cesaretiyle atlamaktan başka bir şey değildir. Cesaret; hayattan aldığın derslerle yola devam edebilme cüretini gösterebilmektir. Yalan kelimeler fısıldar cahil insanlar kulağımıza… Aklımız ve iç güdülerimiz cahilliği reddetse de, gelişmesine müsaade etmediğimiz benliğimiz gerçekleri yok sayar ve tıkar yaşam yolumuzu.

Biz insanlar kalbimizin ve ruhumuzun bilgeliğinin önderliğinde, kibire kapılmadan doğrunun ortak ve doğru olan tek yolunu takip etmeliyiz. Dinimiz , inancımız, hayat görüşümüz, seçimlerimiz, tercihlerimiz, mesleğimiz, dilimiz, rengimiz ve yaşadığımız coğrafya ne olursa olsun; ortak dilimiz ve inancımızın ‘insanlık’ olduğunu unutmamalıyız. Zamana bıraktığımız her isteğimiz ve beklentimiz, zamanin acımasız gerçekliğinde, çabalamadan geçen her saniyemizin kurbanı olmaya mahkumdur.

İSTE! COK İSTE! De ki hayata; ‘ Bu benim hakkım! Ve sen bunu bana vereceksin… Çünkü ben bunun için çok savaş verdim.’ Cevabı ‘Hakkındır! Al istediğini!’ olacaktır.

Ben hayata kefilim, çabanıza kefilim, istediğiniz her şeyi eğer hakkınızsa alacağınıza kefilim! Size güveniyorum.

Yeter ki siz kendinize güvenin…

Bu yazıyı nasıl buldunuz?

Genel oy oranı / 5. Oylama Durumu

Şu ana kadar değerlendirme yapılmadı! Bu gönderiye ilk değerlendiren siz olun.

Bu yazıyı beğendiğinize göre...

Bizi sosyal medyada takip ediniz.

Bu yazı size hitap etmediği için üzgünüz!

Kendimizi geliştirelim!

Hoşunuza gitmeyen noktalar neler oldu?

1973 Manisa doğumluyum. İşletme Fakültesi mezunuyum. Otuz seneye yakın özel sektörde görev aldım. Kariyerimin son 15 senesini yüksek öğrenim yurt müdüresi olarak tamamladım. Basılmış bir adet kitabım bulunuyor. Bazı dergi ve blogların yazarıyım. Bir defter ve bir kalemle hayatın anlamını buldum.

Abone Olun
Bildir
guest
4 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
msgaye
msgaye
21 Şubat 2024 20:47

Keşke hayat dediğiniz gibi cömert olsa ama istemekten de vaz geçmiyoruz elbette.

BEAD
BEAD
21 Şubat 2024 20:44

Hayatla savaşmayan var mıdır acaba? Hayatının bir döneminde mutlaka savaş baltaları ortaya çıkmıştır ama savaşın kazananının hayat olacağını anladığı an o baltalar tekrar gömülmüştür toprağa. Kaleminize sağlık Şale hanım.

Okumaya Değer
Dağların etekleri aklımın üstünde, Elimdeki taş öfke, öfkemi sarıp sarmalayıp toprağa gömdüm. Toprağı elime aldım dünyayı sırtıma. Sevdim çok sevdim…
4
0
Yorumlarınızı merak ediyoruz.x