Nerede o Eski Milli Bayramlar
Bu yazı 18 Mayıs da hazırlanıp 19 Mayıs da yayına girmesi gerekiyordu ama olmadı. Uzun zamandır yazı yazmıyorum, fırsat olmuyor, olduğu zamanda kelimeleri bir araya getirmek mümkün olmuyor. Sebepler birden fazla… Ülkenin gündemi, ekonomik şartlar, iş yoğunluğu, hayat sıkıntısı say say bitmiyor.
Ama bu yazı yazılmalıydı.
Mustafa Kemal Atatürk’ün bize bıraktığı kaç tane Milli Bayramımız var ki?
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik Bayramı
30 Ağustos Zafer Bayramı
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
Bizim nesil bu bayramları haftalar süren hazırlıkların sonucunda coşkuyla, heyecanla öyle yağmur çamur demeden coşkuyla kutladı.
Küçük şehirlerde okullar şehrin ana caddesinin kortej başlangıç noktasında yerlerini alır heyecanla yürüyüşün başlamasını beklerken, şehrin protokolü kendine ayrılmış bölümde yerlerini alır, halk yolun her iki kenarında kaldırım üstünde büyük heyecanla okulların geçit töreninin başlamasını ellerinde Türk bayraklarını heyecanla sallayarak beklerdi.
Her okulun kendi bando takımı vardı.
Şıkır şıkır giyinmiş bando üyelerinin önünde Türk bayrağını taşıyan zıpkın gibi delikanlı, hemen arkasında okulun flamasını taşıyan tertemiz heyecan dolu kız öğrenci, onun arkasında okulun bando takımı ve onunda arkasında büyük sınıflardan küçük sınıflara kadar bütün okul alfabetik sırayla peş peşe göğüslerini gere gere yürüyüş yaparlardı.
Hangi okul daha disiplinli ve güzel yürüyecek, hangi okulun bandosu hatasız ve daha yüksek sesle çalacak yarışı bu bayramlara ayrı bir heyecan katardı.
19 Mayıslarda okullar stadyumlara doluşur, veliler ve öğrenciler tribünleri ağzına kadar doldurur, seçilmiş öğrenciler haftalar süren yorucu çalışmaların sonucunda heyecanla gösterilerini yaparken stad alkıştan ıslıktan inlerdi.
Bizim nesil ve bizden önceki nesiller bu duyguları iliklerine kadar hissederek yaşadılar. 2000’lere kadar bu duygular azalarak devam etti ve sonrasında neredeyse tamamen bitti. Kalmadı.
Bizi biz yapan, milli duygularımızı yok ettiler, yerine bambaşka bir şeyleri monte etmeye çalıştılar. Kısmen de başarılı oldular. Bütün bunları toplumun hassas noktasına basarak, gözümüze sokarak yaptılar ve bizler sesimizi çıkartamadık.
Çünkü biz devlet terbiyesiyle büyütülmüş nesillerdik.
Şimdi bizleri Kemalistler diye aşağıladıklarını sanıyorlar. Bilmiyorlar ki bizleri yüceltiyorlar. Utanmadan, yüzümüz kızarmadan, hiç savunma gereği duymadan, AMA’ların arkasına sığınıp bahaneler üretmeden GURURLA ATATÜRKÇÜYÜM diyebiliyoruz.
Bugün bu ülke topraklarında her şeye rağmen özgürce dolaşabiliyorsak, kimsenin boyundurluğu altına girmeden özgürce yaşayabiliyorsak MİLLİ BAYRAMLARIMIZIN varlığı sayesindedir.
23 Nisan’ı, 19 Mayıs’ı, 30 Ağustos’u ve 29 Ekim’i GURURLA ve BÜYÜK BİR COŞKUYLA KUTLAYIN.
Türk’ü Türk yapan değerlerdir bu bayramlar.
19 Mayıs Atatürk’ü Anna Spor ve Gençlik Bayramımız Kutlu Olsun
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

Profesyonel baba, amatör yazar, sorgulayan, araştıran, teknoloji düşkünü, düne takılmayıp yarını yaşamayı seven doğuştan Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı.
Eşimle beraber kaleme aldığımız yazılarımızı bir arada tutabileceğimiz, bir nevi arşiv olarak kullanabileceğimiz ve paylaşabileceğimiz bir site kurma kararı aldığımızda Garip1Blog ortaya çıktı.
2018 de iki kişiyle başlayan yolculuğunuza zaman içerisinde aramıza katılan dostlarımızla yolumuza devam ediyoruz
Gelir kaygısı olmadan kendi yağıyla kavrulan sitemizde, sinir bozucu reklamlarla boğuşmadan, kahvenizi veya çayınızı alıp, bir birinden güçlü ve değerli kalemlerin yazılarını okurken keyifle vakit geçirebilirsiniz.