Yalancı Bahar
Yalancı baharın ilk çiçeğidir papatya.
Tüm doğa bilse de kış ortası olduğunu,
Ah papatya…
Güneş biraz yüzünü gösterdiğinde tomurcuğunu hemen patlatan. Tüm renkleriyle gökyüzüne bakan. Sorgusuz sualsiz, hesap yapmadan, tedirgin bile olmadan. Topu topu iki üç rengi birleştirip, tüm neşesiyle açan. Hep aynı kalan.
Baharın inatçı kızı…
Görsen de görmesen de, üstüne basıp geçsen de. Bulduğu ufacık bir toprak parçasında, bazen yemyeşil kırlarda, bazen saksılarda. Özgürce, inadına, açar… açar.
Hep yazdım, kendimce…
Bazen kısacık cümleler, bazen uzun sayfalar…
Küçük sözleri, duyguları, durumları bir cümleyle,
Ki benim için anlamları büyük diye…
Söz uçar da yazı kalır diye…
Sevdiklerime yazdım unutmasınlar diye,
Kendime not, geleceğe mesaj, hatırlatma, uyarı…
Hatırlayayım diye
Benden bir iki cümle kalsın diye.
Masal okul sırasında yazılıp silinen cümlelerle başlamış
Bilememişim…
“Sende bir sürü şiir vardır, göndersene…” cümlesiyle devam etmiş…
Ruhumun martıları o gün uçmuş işte mavilere…
Şimdi de bazen şiir, bazen yazıyla devam ediyor bu yolculuk,
Kendi halinde…
Açık, koyu, soluk, canlı…
Ama mavice…