Şimdi yükleniyor
×

KAPIŞMA

Bu Yazı 3 dakikalık okuma süresine sahiptir.

ajax-loader-2x KAPIŞMA

Kapıştırıyorum kalbimin bir yarısını diğer yarısıyla…….

Birisi geçmiş, birisi gelecek…

Tam ortalarında kırılan bir fay hattının üstüne uzanmış seyrediyorum

umurumda değil, kan revan olmuşum

yorgunum

umurumda değil,

hiç umurumda değil…

umur dediğin şey omur gibi bir şey mi?

içimde iç içe geçen umurlar zincirini kırdım, dağıttım tespih taneleri gibi, içimi kanattım, su gibi akıttım,

iç mekan çöktü,

her şey sular altında kaldı…

acımadı ki…

Şelale suyun intiharıdır ya da özgürlüğüdür,

kimsenin başedemediği

evlat!

bütün acılarını damarlarıma akıt, senin çağlayamadığın yerlerden çağlarım ben

Anneliğin de bir kalbi var ve benimkinden ayrı çalışıyor

bütün herşeyin üstünde atıyor

acısıyla tatlısıyla tıkabasa dolu

suyun yanına kurulmuş bir şehir gibi ihtişamlı bir şey

dibe dalıyorum üstelik,

çıkar çıkar bitmiyor ganimetler…

evlat senin saçlarını dağıtan rüzgarla kavgamı bitiremiyorum,

o güzel başını yerden yere seyrettim de

göklerden bir kartal gibi süzülüp de yerlerde sürünüyorum

göremiyorum, duyamıyorum, göremeyen, duyamayan kalbim özür diliyor anne kalbimden

parçalanıyorum,

bütün dünya sanki beni azarlıyor,

bi azarla haklılığından vazgeçen bir çocuk gibi yutkunmaya çalışıyorum…

kalbimin saçları savruluyor oradan oraya

saçlarım yerleri süpürüyor, koparıyorum diplerinden, atıyorum önüne

yetmiyor…

canımın canı

har,

alev,

kor, kül, su

içine yürümez bazı sözler

içerideki karmaşadan kendine yol bulamaz çünkü…

Yıkılıp baştan yapılmış gibiyim,

bambaşka biriyim,

yutkunamadığım acılar, pıhtı atar bir şiirin içinde gün gelir…

Çok sustum, artık dinleneyim biraz…

zaten ay yerini güneşe bıraktı

sevgili sabah doğdu…

dumanı üstünde…

bütün gece

üşümekten içinin dallarını kar tutar  bazen, eritemezsin

içindeki karları eritemezsin bazen

Diktiğin bir  binayı yıkmak ne kadar kolay ne kadar çabuk

kimi insanlar hiç kimseyi kırmazlar, ama kırılmayı çok iyi bilirler

sular altında kalan gülüşlere bakıp bakıp ağlamanın tadını bilirler üstelik…

Kalbimin önünde evlat

gecenin köründe devriye geziyorum,

içimde ev’siz insanlar… sokak kokulu…

üşüyorum,

üzerimden kaynar yağmurlar dökülse, ısınsam ya da kavrulsam daha çok.

Olabilir…

Bazen kelimeler yardım edemez

Bazen de zaman…

Yüzyıllar gibi gelen o anlar, o geceler… baktığım pencereler…

Bebek gözlerin…

Kahve köpüğüyle dolu benekli, bakışları hâlâ çocuk gözlerin…

Yakın markaja alıp,

alıp başımı gidiyorum

kalbin kıyısı köşesi demirlenmiş evlat, yay gibi gerip çekiyor gerisin geriye

zaten bütün yollar kendi yalnızlığıma çıkıyor gecenin bir vakti

dönüp dönüp dolanıyorum, tüm damar yollarımdan kan yerine gözyaşı akıyor

karnımın içinden ciğerlerime doluyor

yine iç mekan çöküyor

yine sular altında kalıyor herşey

(ikisi de can’dan bir kıvam)

anneler bilir

vicdan yanığı

söz düellosu

geçen yağmur

            (geçmiş yağmura şemsiye tutulmaz)

dünü hangi kelime kurtarır bilmiyorum

Çocukluğumdaki gibi kar yağsın istiyorum sokakların üstüne lapa lapa

(çocukken  başka bir şeydim, anne’lik nedir bilmiyordum)

(anne’lik bilinmiyor, onun kalbi var, her yere kan veriyor, yön veriyor, ben’den ayrı işliyor)

Çekip kapıyı gidemezsin kafana göre

kalırsın,

durursun,

hayatı bazen içeriden seyredersin

içinden… içerin’den.


Bu yazıyı nasıl buldunuz?

Genel oy oranı / 5. Oylama Durumu

Şu ana kadar değerlendirme yapılmadı! Bu gönderiye ilk değerlendiren siz olun.

Bu yazıyı beğendiğinize göre...

Bizi sosyal medyada takip ediniz.

Bu yazı size hitap etmediği için üzgünüz!

Kendimizi geliştirelim!

Hoşunuza gitmeyen noktalar neler oldu?

Mevsimlerin kızı Eylül... Eylül'ün ise en bebek saati... Ankara'da... Bir Seher Vakti doğmuşum... Çok seher vakitleri görüp günler devirmişim, Büyümüşüm, büyürken düşüp kalkmışım, Hayatı sevmişim herşeye rağmen, Hayatın bir okul olduğunu, sevinçler, kederler, başarılar, başarısızlıklarla dolu, ama herşeyin geçici olduğunu görmüşüm... Geçici olan bir çok şeyi yazarak kalıcı kılmışım, yazmayı ve okumayı çok sevmişim.. Ne yaparsam yapayım aşk'la yapmayı seçmişim... dil'den değil kalp'ten olsun diye cümlelerime çok özen göstermişim. Sevmişim, sevilmişim, en çok aşk'ta takılıp kalmışım... evlat tatmışım, iyi evlat olmaya çalışmışım, vatanımı, bayrağımı çok sevmişim... İstanbul'a hayran kalmışım, böylece şehirlerin en güzelinde yaşamayı seçmişim... Halen dostalarımın ve ezelden beri var olduklarını düşündüğüm dostluklarımın tadını çıkarmaktayım...

Abone Olun
Bildir
guest
0 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
Okumaya Değer
Yıllardır her fırsatta her yerde paylaşır yurdum insanı "Gel, Ne olursan Ol Yine Gel.  Mevlana tarafından söylendiğine inanır güzel insanım, şiir…
0
Yorumlarınızı merak ediyoruz.x